Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorTabakoğlu, Ahmet
dc.date.accessioned2023-12-30T07:39:54Z
dc.date.available2023-12-30T07:39:54Z
dc.date.issued1987
dc.identifier.urihttps://ismailkara.izu.edu.tr/xmlui/handle/ismailkara/683
dc.description.abstractOsmanlı devleti, bir güç olarak ortaya çıkışından itibaren hep Avrupa'da olmuştur. Bu etkileşimin, çatışma boyutu kadar, işbirliği veçhesi de mevcuttur. 15. Yüzyılın başından itibaren Türk tehdidi, ulus-devletlerin oluşması ve reformasyon hareketleriyle parçalanan Avrupa'yı birleştiren en önemli unsur haline gelmiştir. Bir tehdit olarak da Türk kimliği, Avrupalılarca genellikle din temelinde ve olumsuz algılanmıştır. Avrupa, 18. Yüzyıldan itibaren ortaçağ düzenini tümüyle geride bırakarak, kendisini "medeni" olarak tanımlamaya başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu 1856 Paris Antlaşmasıyla Avrupa sistemi içinde resmen yer alırken, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Avrupa'da ortaya çıkan güçlü ulusçuluk akımı İmparatorluğun dağılma sürecini başlatmıştır. Ancak aynı ulusçuluk akımı, Türk ulusal bilincinin doğmasına da neden olmuştur. Ulusal Kurtuluş Savaşımız, özünde, 19.yüzyıl Avrupa modeline uygun bir ulus-devlet kurma mücadelesidir. Bu hareketin temelinde, 19. Yüzyıl Avrupa'sının özgürlük, ulusçuluk, anayasacılık, laikleşme, hümanizm, demokratikleşme ve sanayileşme gibi bugünkü Avrupa medeniyetinin esasını oluşturan düşünce akımları yer almaktadır. Atatürk'ün ulusçuluk anlayışının -Avrupa'da olduğu gibi- ulusal konsensüs temelinde yurttaşlığı esas alması, ayrıca "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine ve çağdaş uygarlık hedefine bağlı olması, geleneksel Osmanlı-Avrupa çatışmasının niteliğini değiştirmiştir. Bu mücadele, yerini, birbirine benzer düşünce yapısı ve devlet sistemine sahip birimlerin birarada yaşama arzusuna bırakmış, diğer bir deyişle, Türkiye ile Batı organik bir uyum sürecine girmişlerdir. (Kaynak: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-ve-avrupa-birligi_ne-tam-uyelik-sureci.tr.mfa) Tabakoğlu tüm bu sürece ilişkin yorumunu şöyle dile getirmiştir: Avrupa'nın istediği büyük ölçüde Türkiye’yi kendi arasına almamak, fakat alma vaadleriyle oyalamak ve İslâm dünyasında etkili bir rol oynamasını engellemektir. Bu yüzden İslâm’a dönüş teşebbüsleri irtica ile damgalanarak Müslümanları baskı altına almak istemektedirler.-- 17.07.1987en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAltınoluk Dergisien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.titleBatılılaşma seyrimiz ve Avrupa Kimliğien_US
dc.typereviewen_US
dc.filenameİKA2834.pdfen_US
dc.departmentMakale - Dergien_US
dc.identifier.endpage27en_US
dc.identifier.issue17en_US
dc.identifier.startpage24en_US


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster